İyi Yedik
Sağlıklı kurabiyelerimiz var, melslovecookies!
Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Kulübü’ndeki çalışmalarımı mesleğim gibi benimsediğim dönemde tanıdığım, benimle aynı enerji ile tiyatroya sarılan Ankaralı arkadaşım Melis ile sağlıklı, tatlı ve lezzetli bir girişimcilik hikayesi için bir aradayım.
”Biz mutlu olduysak, siz neden olmayasınız?” diyerek yola çıkmış ve MelsLove’ı kurmuş Melis! Bize sundukları ise masum kurabiyeleri, melslovecookies 🙂
Tanıştığımızda en büyük ortak noktalarımızdan biri, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun dönemin ve bizce hala en iyi oyuncuları Durukan Ordu ve Erdal Beşikçioğlu’na olan hayranlığımızdı, yıl 2005.
Öyle sık sık görüşmenize de gerek yok! Hani derler ya 1 yıl görüşmeyelim, görüştüğümüzde yine sohbete aynı yerden başlarız, hiç araya mesafe girmemiş gibi. Bizim için de o anlardan biriydi.
MelsLove’ı konuşmak için bir araya gelmemiz bahane oldu ki iyi ki olmuş.
Melis ile yarım saat sohbetin içerisine girdiğinizde bile, sizi samimiyetin içerisine öyle güzel alır, öylesine candandır ki, sarıldığı her işi aynı samimiyetle yaptığına da eminsinizdir.
Melis bir reklamcıydı.
Reklam dünyası çalışanlarının aslında nasıl emekçi olduklarını, gece-gündüz çalışıp, ajans, müşteri ve projeler arasında boğulup ama yine de bu işi severek yapmaya devam ettiğini bilirsiniz değil mi?
İşte Melis yıllarca o emekçilerden biri oldu. Mesleğini çok çok sevdi, ama şimdilik o sürecin onun için kapandığına inanarak, çok sevdiği başka bir uğraşını mesleğe dönüştürmeye karar verdi.
Karşılaştığı en büyük zorluklardan biri ”toplum baskısı”
Gelen yorumlar ise malumunuz şunlar;
”Ah Melis, sen o diplomayı kurabiye yapmak için mi aldın? Tamam meditasyon girdi hayatına, om’luyorsun mom’luyorsun, çok iyi düşünüyorsun ancak kredi kartını nasıl ödeyeceksin?”
Bu yorumlar karşısında da olgun durmayı başardı Melis, onu destekleyenler ile güçlü bir şekilde ilerliyor, desteklemeyenlere ise ”Evet kurabiye yapmak için aldım diplomamı.” diyerek gülümseyerek yoluna devam ediyor.
Şimdi, Melis Şenol’un hikayesini bir de ondan dinlemeye hazır mısınız?
Çok sevgili Melis, ben seni ilk 2 paragrafta biraz anlattım, peki sen kendini nasıl anlatırsın?
Sonrasında gezen, yemek yiyen, sarılan, yeni insanlar tanıyan, çok sevdiklerimle bitmek bilmeyen büyük masa sohbetleri yapmaktan asla bıkmayan biriyim.
“Yemek yemek iyi, güzel ancak beden neden yoruluyor? Hiç hareket bile edilmemesine rağmen enerjim neden düşük?” gibi sorularla başlayıp “vücuda iyi gelen ancak damak tadımı da mutlu eden bir yol olmaz mı?”lara daldım ve ordan Melslove Cookies’in Kurucusu olarak çıktım.
Kurabiyelerini ”masum” olarak tanımlıyorsun. Bu masumiyetin içeriğinde neler var 🙂
Çok “masum” olarak tanımlıyorum hatta.
İçlerinde ne olduklarından önce neler olmadığını anlatmak isterim sana. Koruyucu maddelere oluşmuş malzemeler yok! Her şeyden önce doğal biyolojik zamanına uygun yetişen malzemeler bulunup tüm ürünler onlarla hazırlanıyor.
Buğday unu yok! Glutensiz un karışımı yok! Hepsi badem unu, kinoa unu, nohut unu ya da pirinç unu kullanılarak oluşturulan glutensiz ürünlerdir.
Rafine şeker yok! Meyvelerin doğal şekerleri, pekmez ya da organik bal var. Kötü yağlar yok! İyi yağlar var. Hindistan cevizi yağı ya da tereyağı var. Laktoz yok!
Bazı ürünlerde hiç bir hayvansal gıda yok! Bu yüzden vegan’lar da rahatça yiyebiliyor.
Özetle bağırsaklara zarar vermeyen, kan şekerini birden fırlatmayan, insülin direnci oluşmasına zemin hazırlamayan malzemelerle hazırlanmış kurabiye atıştırmalıklarım var.
Her kurabiyenin ismi de pek tatlış. Hikayeleri neler?
Ürünlerimin hepsine o kadar özenle yaklaşıyorum ki bundan dolayı onlara sadece “çikolatalı”, “hurmalı” vs gibi standart tanımlar koymak hiç istemedim.Tüm kurabiye isimleri, Melslove’n tüm kuruluş döneminde akabinde büyümesi için kalpten destek veren hayatımdaki insanların nickname’lerinden oluştu.Hem destekleri için küçük bir teşekkür hem de her defasında isimleri telafuz edildikçe ilerlediğim yolda bana bir güven oluşturuyor.
MelsLove Cookies, ileride diğer vazgeçemediğin farklı tadlara, lezzetlere doğru bir yol alabilir mi?
Birçok kişinin defalarca cümle içinde kullandığı ve yapamadığını yaptın ve stresli, yoğun iş hayatını bırakıp hayaline koştun. Bunu gerçekten isteyenlere önerilerin neler?
Dik kafalı olsunlar! En yakınlarınızdan en uzaklara iyi niyetle bile olsa insanın doğası gereği herkes korkularını size karşı akıtmaya çok meyilli olabiliyor. Çok kolay çünkü “çok üzüleceksin.” “yapamayacaksın” “başarısız olacaksın” demek. Haklı ya da haksız kısımları geçip “tüm insanları memnun etmem gerekiyor” yanılgısından sıyrılıp kendi otantikliklerini keşfedip karar vermelerini öneririm!
“Beyaz yakalılığı bıraktım artık hiç stresim olmayacak” diye bir durum tabi ki yok. Sosyo-ekonomik düzeni hızla değişmeye çok yatkın bir ülkede kendi hayalini hayata geçirmeye çalışmak da bir stres unsuru 🙂 Önemli olan “gerçekten” istediğine karar vermek. Buna karar verince oluşan stres durumlarında da farkındalığınız daha başka oluyor. Süreçte stresi azaltıp ya da olduğu gibi kabul edip gelip geçmesine izin verebiliyorsun.
“Bak senin yerine senin bedenini düşünüyorum glutensiz, işlenmiş şekersiz, laktozsuz kurabiyeler hediye ediyorum” demek istersen… Bu içi Melslove masum kurabiyelerinden dolu tahta kutularından hediye edebilirsin.
2. Ürünler kargoya teslim edilecek günün sabahı pişiriliyor. Bu da kişiye maksimum tazelikte ulaşmasını sağlıyor.
3. Ürünlerin doğal raf ömrü 7-10 gündür.
4. Sağlam teslim edilmesi adına bu şekilde metal kutularda gönderimlerimizi yapıyoruz.
Artık duyanlar duymayanlara anlatsın.